Markaya Tecavüzün Önlenmesi

Markaya Tecavüzün Önlenmesi

Markaya Tecavüzün Önlenmesi

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU

E. 2004/11-75 K. 2004/86

T. 18.2.2004

• MARKAYA TECAVÜZÜN ÖNLENMESİ ( Her İki Tarafa Ait Tescilli Marka - Markaların Farklı Mal ve Hizmetlerde Kullanıldığı Gerekçesiyle Açılan Davaların Reddi/Tanınmışlık Tarihi )/

• TESCİLLİ MARKA ( Her İki Tarafa Ait/Tanınmışlık Tarihi Nedeniyle Markaya Tecavüzün Önlenmesi - Markaların Farklı Mal ve Hizmetlerde Kullanıldığı Gerekçesiyle Açılan Davaların Reddi

• TANINMIŞLIK TARİHİ ( Her İki Tarafa Ait Tescilli Marka - Markaların Farklı Mal ve Hizmetlerde Kullanıldığı Gerekçesiyle Açılan Davaların Reddi )

KHK-556/m. 715/2, 42

ÖZET : Davacının, davalı adına olan markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi isteği ile daha sonra açtığı davaya, davalı karşılık dava yoluyla cevap vermiş; karşılık davasında, davacının Soley markasının tescil tarihinin 11.4.1996 olduğunu, kendilerinin ise anılan markayı 25.2.1993 tarihinde tescil ettirdiklerini, davacı tarafın markanın kullanılmasına itiraz etmediklerini, Markalar Kanununun 15/2.maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçirildiğini, her iki tarafa ait tescilli markanın Markalar Kanununun himayesi altında olduğunu, kendilerinin kağıt peçete ve tuvalet kağıdı üzerinde bu ismi tescil ettirdiklerini, davacının listesinde bu malların bulunmadığını, faaliyet alanı ve konularının tamamen farklı olduğunu ileri sürmüş davacı tarafın markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiş; her iki dosya ve davalının davacı aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davası, hukuki ve fiili irtibat nedeniyle görülmekte olan dava ile birleştirilmiştir.

Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı markasının 1995 yılı itibarıyla tanınmış marka sayılması gerektiği, davalı markasının ise daha önceki bir tarihte tescil edildiği ve markaların farklı mal ve hizmetlerde kullanıldığı gerekçesiyle açılan davaların reddine karar verilmesi doğrudur.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının tanınmışlığının davalı tescilinden önceki bir tarihe ulaşıp ulaşmadığı noktasında toplanmaktadır.

DAVA : Taraflar arasındaki "markaya tecavüzün önlenmesi, tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 25.12.2002 gün ve 2000/275 E, 2002/490 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 26.6.2003 gün ve 1079-6870 sayılı ilamı ile; ( ...Davacı vekili, müvekkilinin tescilli ve tanınmış Soley markasının davalı tarafından istenilen "Lüks Peçete" adlı üründe kullanıldığını ileri sürerek, markaya tecavüzün önlenmesini, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını ve 5.000.000.000 TL. manevi tazminatını faiziyle davalıdan tahsilini, birleşen davada ise, davalı markasının iptalini talep ve dava etmiş, karşı dava ile diğer birleşen davanın reddini istemiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin tescilinin daha eski olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, karşı davada davacı marka tescilinin iptali, birleşen davada ise ticari itibarlarının zedelendiği gerekçesiyle manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

Mahkemece, toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucuna göre, davacı markasının 1995 tarihi itibariyle tanınmış marka sayılması gerektiği, davalının markasının ise daha önceki tarihte tescil edildiği ve markaların farklı mal ve hizmetlerde kullanıldığı gerekçesiyle davaların reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, markaya tecavüzün meni, manevi tazminatın tahsili, birleşen dava ise markanın iptali, istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davaların reddine karar verilmiştir.

Yanlar arasındaki çekişme davacının tanınmışlığının davalı tescilinden önceki bir tarihe ulaşıp ulaşmadığı noktasında toplanmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının tek taraflı olarak açtığı tanınmışlığın tespiti davasında davacı defterlerinde yapılan incelemeye dayanılmıştır. Davacı ise açtıkları başka bir davada verilen ve Dairemizin 2000/5352 Esas, 2000/6333 K. sayılı kararıyla onanan mahkeme kararının 1992 yılını kapsadığını ileri sürmektedir. Mahkemece anılan karara ait dava dosyasına getirtilerek incelenmesi ve davacı iddiasının dayanağının değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden : Davacı vekili

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Davacı Birlik Mensucat Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi vekilleri, müvekkilleri adına tescilli ve tanınmış "SOLEY" markasının davalı şirket tarafından üretilen "Lüks Peçete" adlı üründe kullanıldığını ileri sürerek markaya tecavüzün önlenmesini, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını ve 5.000.000.000 TL.manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.

Davacının, davalı adına olan markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi isteği ile daha sonra açtığı davaya, davalı karşılık dava yoluyla cevap vermiş; karşılık davasında, davacının Soley markasının tescil tarihinin 11.4.1996 olduğunu, kendilerinin ise anılan markayı 25.2.1993 tarihinde tescil ettirdiklerini, davacı tarafın markanın kullanılmasına itiraz etmediklerini, Markalar Kanununun 15/2.maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçirildiğini, her iki tarafa ait tescilli markanın Markalar Kanununun himayesi altında olduğunu, kendilerinin kağıt peçete ve tuvalet kağıdı üzerinde bu ismi tescil ettirdiklerini, davacının listesinde bu malların bulunmadığını, faaliyet alanı ve konularının tamamen farklı olduğunu ileri sürmüş davacı tarafın markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiş; her iki dosya ve davalının davacı aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davası, hukuki ve fiili irtibat nedeniyle görülmekte olan dava ile birleştirilmiştir.

Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı markasının 1995 yılı itibarıyla tanınmış marka sayılması gerektiği, davalı markasının ise daha önceki bir tarihte tescil edildiği ve markaların farklı mal ve hizmetlerde kullanıldığı gerekçesiyle açılan davaların reddine karar verilmiş; hüküm, özel dairece yukarda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının tanınmışlığının davalı tescilinden önceki bir tarihe ulaşıp ulaşmadığı noktasında toplanmaktadır.

Davacı taraf tanınmışlık tarihinin tespiti yönünden delil olarak daha önce bir başka şirket aleyhine açtıkları 11.Hukuk Dairesinin 2000/5352 Esas, 2000/6333 sayılı kararıyla onanan Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 1999/337 Esas, 2000/135 Karar sayılı dosyasına dayanmış; özel dairece anılan dosyanın getirtilerek incelenmesi, davacının iddiasının dayanağının değerlendirilmesi gerektiğinden söz edilerek, eksik soruşturma nedeniyle bozma kararı verilmiştir. Ne var ki 11.Hukuk Dairesinin 2000/5352 Esas, 2000/6333 sayılı kararıyla onanan, Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 1999/337 Esas, 2000/135 Karar sayılı dosyası mahkemece getirtilip incelendiği yargılama tutanaklarına geçirilmiş, dosya üzerinde inceleme yapan bilirkişi de 2.7.2002 tarihli ek raporunda belirtilen dosya ile ilgili değerlendirme yapmıştır.

Bu durumda bozma kararında değinilen biçimde soruşturma noksanlığı bulunmadığı anlaşıldığından yerel mahkemenin direnme kararı usule ve yasaya uygun olup, yerindedir.

SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan dosyanın işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için 11.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesi 18.2.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Av. Mesut YILDIRIM
Whatsapp ile görüş