Marka Tescilinde Red İçin Mutlak Nedenler
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
E. 2000/11-1804 K. 2000/1814
T. 20.12.2000
• MARKA TESCİLİ ( Hizmet Markası İçin Tescili Talep Edilen Sözcüğün Hizmetin Vasfını Cinsini Çeşidini Münhasır Olarak Belirtmesi )
• MARKA TESCİLİNDE RED İÇİN MUTLAK NEDENLER ( Hizmet Markası İçin Tescili Talep Edilen Sözcüğün Hizmetin Vasfını Cinsini Çeşidini Münhasır Olarak Belirtmesi Durumunda )
• TEK BAŞINA MARKA OLARAK TESCİLİ MÜMKÜN OLMAYAN SÖZCÜK ( Sözcüğün Yanına Ayırt Edici Nitelikte Ek ve İbareler Getirilmesi )
• AYIRT EDİCİ EK GETİRME ( Tek Başına Tescili Mümkün Olmayan Sözcüklerin Yanına Ek Getirilmesi Durumunda Marka Olarak Tescili )
• MARKA TESCİL DAVASI ( Her Türlü Mal ve Hizmet Faaliyetinde Bulunan Firmanın Adına Tescil İstemi )
• TEK BAŞINA TESCİL ( Tek Başına Tescili Mümkün Olmayan Sözcüğün Yanına Ek İbareler Eklenmesinin Gerekmesi )
• TESCİLİN MÜMKÜN OLMAMASI ( Sözcüğün Yanına Ek İbareler Eklenmek Suretiyel Ayırdedici Nitelikler Eklenmesinin Gerekmesi )
• AYIRDEDİCİ NİTELİKLER EKLENMESİ ( Sözcüğün Yanına Ek İbareler Eklenmek Suretiyel Ayırdedici Nitelikler Eklenmesinin Gerekmesi )
• HİZMET MARKASI OLARAK TESCİL ( Tescili Talep Edilen Sözcüğün Hizmetin Vasfını Cinsini Çeşidini Belirtmesinin Halinde Böyle Bir Başvurunu Reddinin Gerekmesi )
• SÖZCÜK GRUBUNUN MARKA OLARAK TESCİLİ ( İsim Tamlaması veya Sıfat Tamlaması Yeklinde Ortaya Çıkan ve Yeni Bir Anlam İfade Eden Sözcükler Grubunun Marka Olarak Tescil Edilebilmesi )
ÖZET : Hizmet markası olarak tescili talep edilen sözcüğün hizmetin vasfını, cinsini, çeşidini münhasır olarak belirtmesi durumunda, başvurunun ret edileceği tartışmasız olup, Türkçe karşılığı "etkileşimli", "karşılıklı etkileşim olduğu anlaşılan "İNTERACTİVE" veya Türkçe okunuşu "İNTERAKTİF" sözcüklerinin tek" başına bu haliyle marka olarak tescilleri mümkün değildir. Ancak, tek başına marka olarak tescili mümkün olmayan bir sözcüğün yanına ( hatta tek başına tescili mümkün olmayan sözcük "kök" sözcük olsa bile ) ayırt edici nitelikte ek ve ibareler getirilmesi durumunda bu haliyle tescilin mümkün olup olmayacağı üzerinde durulması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki "marka tescili" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 5. Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 30/09/1999 gün ve 1999/178 E- 528 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2000 gün ve 1999/9575-2000/2998 sayılı ilamı ile; ( ...Davacı vekili, her türlü mal ve hizmetin ticaret ve pazarlaması, reklam, tanıtım vs. alanlarında faaliyet gösteren müvekkili firmanın sektöründe hayli tanındığını, yıllardan beri tanıtıp meşhur hale getirdiği "İNTERAKTİF" ibaresini tek başına ve tamamlayıcı kelime ve logolar ile hizmet markası olarak tescil için davalı kuruma başvurusunun haksız olarak reddolunduğunu ileri sürerek, idare işlem ve kararının iptali ile markalarının tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, marka olarak tescili istenilen "Interactive" kelimesinin etkileşimli karşılıklı olarak birbirini etkileyen, sözleşimli, iletişimli, bilgi alışverişli, bilgi değişimli, program işlerken bilgisayar ile kullanıcı arasında bilgi alışverişi ilgili veya bunu sağlayabilen anlamında olup, kullanılacağı hizmetin çeşit ve amacını gösteren kelimelerin marka olarak tescil edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere nazaran, davacının tescil için başvurduğu "İnteraktif" kelimesinin karşılıklı etkileşim anlamında olup 556 sayılı KHK.nın 7/c maddesi gereğince vasıf, kalite, miktar, amaca ve değer gösteren kelimelerin marka olarak tescil edilemeyeceği, bu sözcüğün "hizmetin vasıf ve kalitesini göstereceği, bazı tesciller örnek olarak gösterilmiş ise de, kötü emsalin emsal olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, marka olarak tescil talebinde bulunulan sözcüklerin 556" sayılı KHK.nın 7/I-c bendi gereğince hizmetin vasfını, cinsini, çeşidini münhasır olarak belirteceği gerekçesi ile, tescil talebinin reddine ilişkin Enstitü kararının iptaline ilişkindir.
556 Sayılı K.H.K.nın 7/I-c bendi gereğince, hizmet markası olarak tescili talep edilen sözcüğün hizmetin vasfını, cinsini, çeşidini münhasır/olarak belirtmesi durumunda, başvurunun ret edileceği tartışmasız olup, Türkçe karşılığı "etkileşimli", "karşılıklı etkileşim olduğu anlaşılan "İNTERACTİVE" veya Türkçe okunuşu "İNTERAKTİF" sözcüklerinin tek" başına bu haliyle marka olarak tescilleri mümkün değildir.
Ancak, tek başına marka olarak tescili mümkün olmayan bir sözcüğün yanına ( hatta tek başına tescili mümkün olmayan sözcük "kök" sözcük olsa bile ayırt edici nitelikte ek ve ibareler getirilmesi durumunda bu haliyle tescilin mümkün olup olmayacağı üzerinde durulması gerekir. Bir yerde markanın tanımını içeren KHK.nın 5 nci maddesindeki tanımlama birlikte değerlendirildiğinde, tek başına tescili mümkün olmayan sözcüklerin yanına ayırdedici nitelikte sözcükler ilavesi ile ve genelde ya isim tamlaması veya sıfat tamlaması şeklinde ortaya çıkan ve yeni bir anlam ifade eden sözcükler grubunun marka olarak tescil edilebilmesinin, yasal düzenlemenin amacına daha uygun olacağı sonucunu varılmıştır. Nitekim, dairemizin 26/11/1999 tarih ve 1999/5790 E., 1999/9590 K. Sayılı kararında da, aynı ilkeler benimsenmiş ve KHK.nın 7/I-f bendi gereğince tek basına marka olarak tescili mümkün olmayan İstanbul, Ankara gibi Coğrafi yer isimlerinin "İstanbul Şarabı", "Ankara Pazarları", "Restaurant İstanbul" gibi bir başka sözcüğün ilavesi ile meydana gelen sözcükler grubunun marka olarak tescil edilebileceği kabul edilmiştir. Keza renklerin de tek başına tescili mümkün olmadığı halde aynı ilkeler renkler için de Dairemizce benimsenmiştir.
Bu durumda mahkemece, davacının başvuruda bulunduğu "İNTERACTİVE" veya "İNTERAKTİF" sözcüklerinin tek başına marka olarak tescilinin yargılamayacağının, ancak, bu sözcüklerin sonuna, "Reklamcılık, Pazarlama, Tanıtım, İletişim" sözcüklerinin ilavesi ile oluşan kelimeler grubunun marka olarak tescilinin mümkün olduğunun kabulü ile bu ilkeler çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 20/12/2000 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı "İNTERAKTİF" ibaresinin tek başına veya yanında bir başka tamamlayıcı kelime ile birlikte hizmet markası olarak tescili isteminde bulunmuş Türk Patent Enstitüsü başvuruyu ret etmiş, davacı Enstitü kararının iptali ve markanın âdına tescili için dava açmış yerel mahkeme davayı ret etmiş, Yüksek Dairenin bozması üzerine direnmiştir.
556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 7. maddesinde marka tescilinde mutfak red nedenleri sayılmıştır, bu nedenlerin birinin bulunması halinde markanın tescili mümkün değildir. Aynı maddenin ( c ) bendi ile ( Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların ve hizmetlerin diğer karekteristik özelliklerini belirten işaret ve adları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar... )- tescil edilemez hükmü getirilmiştir.
Davacının tescilini istediği ( interaktif ) kelimesinin "Etkileşimli", "karşılıklı etkileşim anlamına geldiği, bu durum ile hizmet markasında vasıf ve cins belirttiği konusunda Yüksek Daire ile Yerel Mahkeme arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkeme ( interaktif ) ibaresinin asıl unsur olduğunu bu nedenle yanına başka ibare konulsa bile marka olarak tescil edilemeyeceğini, Yüksek Dairesi ise 556 sayılı KHK.nin 5. maddesinde gözönüne alındığında bunun mümkün olduğunu söylemektedir.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, davacı bu ibarenin tek başına veya yanında bir başka tamamlayıcı kelime ile birlikte tescil isteminin reddi kararının iptali ile adına tescilini istemiştir. Bu ibarenin marka olarak tescil edilebileceği kabul edilse bile yerel mahkemenin tescil konusunda karar vermesi mümkün değildir. Çünkü, tescil idari işlemdir. T.P.E.nün kararının iptali halinde, T.P.E.tescil işlemini kendisi yapacaktır. Bu nedenle davanın kabulü halinde, tescil isteminin reddi ile ilgili kısmın onanması gerekirken bu kısmında bozma kapsamına alınması yanlıştır.
İşin esasına gelince; ( interaktif ) vasıf ve cins belirten bir ibaredir. Bu nedenle 556 sayılı KHK.nin 7/c maddesi gözönüne alındığında marka olarak tescili mümkün değildir. ( İnteraktif ) ibaresinin yanına getirilen ibareler ( interaktif ) ibaresinin cins ve vasıf belirleme özelliğini ortadan kaldırmayacaktır. Markada ayırt edici kısım cins ve vasıf belirten ( interaktif )dir. Markada ayırt edici kısım cins ve vasıf belirten ( interaktif )dir. Yüksek Daire 556 sayılı KHK.nin 5. maddesinde gözönüne alındığında davanın kabulü gerektiğini belirtmektedir. 5. madde markanın içereceği işaretleri genel olarak belirten madde olup, 7. maddede bu işaretlerden hangilerinin mutlak olarak tescil edilemeyeceklerini açıklamıştır. 7. madde ile marka olarak tescili yasaklanan bir ibare veya işaretin genel nitelikteki 5. maddeye dayanılarak marka olarak tescili mümkün değildir.
Tüm yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun bulunan Yerel Mahkeme kararının onanması görüşündeyim.
Av. Mesut YILDIRIM