Araç Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili İstemi

Araç Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili İstemi

Araç Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili İstemi

T.C. Yargıtay Başkanlığı - 4. Hukuk Dairesi

Esas No.: 2016/8348
Karar No.: 2017/1290
Karar tarihi: 02.03.2017

hile

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin tespiti davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 24/03/2016 gün ve 2015/15109 - 2016/3913 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanun'un 2. ve 4/b-1. maddeleri gereğince takdiren 271,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine ve aşağıda yazılı ret karar harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine 02/03/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescil ist... ilişkindir.

Uyuşmazlık taraflar arasında noter satış senedine konu olan aracın mülkiyetinin aidiyeti ve aracın noter satışının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

Bilindiği üzere Noter tarafından düzenlenen sözleşmeler resmi senet niteliğindedir. Resmi sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Satış sözleşmesinin Noter aracılığıyla yapılmasından dolayı davacının iddia ettiği vakıalar tanık beyanı ile ispatlanacak nitelikte değildir. Ancak hata, hile ve gabin gibi iradeyi sakatlayan hallerin bulunması halinde, bu durumun varlığı her türlü delille ispat edilebilir. Davacı dava dilekçesinde, dava dışı ... ile ....marka aracını ...'ye ait ....marka araç ile takas yapmak konusunda anlaştıklarını, ...'den üste 4.500,00 TL para aldığını, araçların bu şekilde haricen devir edildiğini fakat resmi devir işlemlerinin geciktiğini, davalının kardeşi ...'nin ...'nin eşi olduğunu ve ...'nin kendisini yanıltarak, ...'nin devir alacağı aracın davalı ...'a devir edilmesini istediğini bu nedenle davalıya devir ettiğini, belirterek akdin davalının yaptığı hile sonucu oluştuğunu, bu devir karşılığında davalıdan bir bedel almadığını, satış işleminin geçersiz olması nedeniyle aracın kendisine ait olduğunun tespitini talep etmiştir.

Davacı bu iddiası karşısında, olayımızda akdin oluşumu sırasında meydana gelen ve irade sakatlığı nedeniyle sözleşmenin geçerliliğini etkileyen hata ve hile hallerinin incelenmesi gereklidir.

Hileden söz edebilmek için karşı tarafı (davacıyı) hataya düşürmeye yönelik bir davranış olmalıdır. Bu davranış aktif yahut pasif olabilir. Olayımızda dava dışı ... (harici sözleşmenin tarafı ...'nin eşi) ...'ye devir edilmesi gereken aracın kendi kız kardeşi davalı ...'a devir edileceğini ve ...'nin de buna rıza gösterdiğini belirtmiş davacının yanında ... ile de telefonla görüşüyormuş gibi yaparak davacıyı yanıltmıştır. Davalı ...'ta sessiz kalarak bu hileye katılmıştır. Böylelikle dava konusu aracın mülkiyeti davalıya geçmiştir. İradeyi sakatlayan ve böylelikle sözleşmenin geçerliliğini etkileyen hileli davranış sözleşmesinin karşı tarafın davranışı olabileceği gibi, 3. kişinin davranışı da olabilir. Bu durumda, lehine hile yapılan kişinin hileyi bilmesi yahut bilmesinin gerekmesi şarttır. Hile sözleşmenin kuruluşu aşamasında ve onun gerçekliği ile ilgili bir kavramdır.

Somut olayda davalıya yapılan araç devrine ilişkin sözleşmenin hile ile kurulduğu anlaşıldığından Dairemizin bozma kararının kaldırılarak mahkeme kararının onanması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğun karar düzeltme isteminin reddine ilişkin kararına katılmıyorum. 02/03/2017

Av. Mesut YILDIRIM
Whatsapp ile görüş