Yapı Denetim Hesaplarındaki Paralar, Belediyeye Ait Paralar Olmayıp Haczi Mümkün Değildir
ÖZET
Yapı denetim hesaplarındaki paralar, Belediyelere ait paralar olmayıp, yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedelleri olarak yatırılan paralardır. Bahse konu bu paraların kamu hizmeti niteliğinde olan yapı denetimi işinde fiilen kullanıldığı sonucuna varılmış olmakla, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15 inci maddesinin son fıkrası uyarınca haczi mümkün değildir.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2013/8181
KARAR NO : 2013/17091
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 10. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2012
NUMARASI : 2012/566-2012/1125
DAVACI : Borçlu :Çankaya Belediye Başkanlığı
DAVALI : Alacaklı : AAAAA Ltd.Şti.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi *** tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu belediyenin, haciz konulan BBBBB Bankası *** Şubesinde bulunan *** nolu hesabın yapı denetim hesabı olduğunu ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece, istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
13.07.2001 tarihli ve 24461 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 13.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren 29.06.2001 tarih ve 4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunu’nun 1.maddesinde; "Bu Kanunun amacı; can ve mal güvenliğini teminen, imar planına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak ve yapı denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir" hükmü yer almaktadır. Anılan Kanun’un 2’nci, 4’üncü, 5’inci, 7’nci ve 12’nci maddeleri ile 13.12.1983 tarih ve 180 Sayılı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 30/A maddesine dayanılarak hazırlanan ve 05.02.2008 tarih ve 26778 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği’nin 25.maddesinde ise; "Kanun ile öngörülen hizmet bedellerini karşılamak üzere, ilgili idare adına bankada bir yapı denetim hesabı açılır. Yapı denetim kuruluşunun hizmet bedelleri yapı sahibi tarafından bu hesaba yatırılır. Hizmet bedelleri, ilgili idarenin onayı ile yapı denetim kuruluşuna bu hesaptan ödenir. Bu hesap başka maksatlarla kullanılamaz. 2117/1953 tarihli ve 6183 Sayılı
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda belirtilen borçlar da dahil olmak üzere haczedilemez ve tedbir konulamaz" yasal düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenlemeler ışığında, belediyeler adına açılan yapı denetim hesaplarının temel dayanağının 4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun olduğu ve bu paraların, yapı denetim hizmeti karşılığı, hizmet bedeli olarak anılan hesaba yatırıldığı ve belediye tarafından ise hizmeti veren yapı denetim kuruluşlarına ödendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, yapı denetim hesaplarındaki paraların, Belediyelere ait paralar olmayıp, yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedelleri olarak yatırılan paralar olduğu ve
hizmeti niteliğinde olan yapı denetimi işinde fiilen kullanıldığı sonucuna varılmış olmakla, 5393 Sayılı Yasanın 15/son maddesi uyarınca haczi mümkün değildir.
ESAS NO : 2013/8181
KARAR NO : 2013/17091
Somut olayda, bilirkişi kurulundan alınan 03.12.2012 tarihli heyet raporunda ve mahkeme kararında haciz konulan hesabın "yapı denetim hesabı" olduğu kanaatine varıldığı görülmektedir. Yapı denetim hizmeti karşılı hizmet bedeli olarak yatırılan paraların neması niteliğinde faiz ve repo gelirleri hesabın niteliğini değiştirmez ve yapı denetim hesabına havuz hesabı niteliği kazandırmaz.
O halde mahkemece, hesabın yapı denetim hesabı olduğu anlaşıldığından şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.