ÇEK HAKKINDA HUKUKİ BİLGİLER
1-ÇEKİN TANIMI VE MEVZUAT
Çek: Kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi için havaleyi içeren, belli bir şekil şartını taşıyan, kıymetli evrak niteliğinde bir kambiyo senedidir.
Çekle ilgili düzenlemeler, Türk Ticaret Kanunu’nda ve 14.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu’nda yer almaktadır. 5941 sayılı Kanun’unun 1/(2).maddesinde bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlerin(Türk Ticaret Yasası) uygulanacağı belirtilmiştir.
2-ÇEKİN HUKUKİ NİTELİĞİ
Yasalarımızda çekin hukuki mahiyetini açıklayan bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu yüzden çekin hukuki mahiyeti daha çok uygulama ve doktrinde tartışılmaktadır. Çek hukuki niteliği itibariyle kıymetli evrak türlerinden birisi olup bir kambiyo senedidir. Bu sebeple, kural olarak emre yazılı olması, hakkın senede sıkı sıkıya bağlı olması, bir alacak hakkını içermesi, imzalar ve beyanların bağımsızlığı, şekil şartlarına tabi olması başta olmak üzere kıymetli evrakla ilgili temel ilkeler çek için de aynen geçerlidir.
Yargıtay, çekin hukuki mahiyetini tüm niteliklerini göz önünde bulundurarak,” Çek TTK’ ya göre kıymetli evrak niteliğinde kambiyo senedidir ve hukuki niteliği itibariyle havaledir. Çek keşidecisi ile lehtar arasında havale ilişkisini oluşturan bir akittir şeklinde tanımlamıştır.
Çek bir borç ikrarı değil, ödeme aracıdır. Şekli unsurlarını taşımayan çek adi senet değil adi havale(emre/nama yazılı olanlar) veya yazılı delil başlangıcı sayılır(hamiline yazılı olanlar)
3-ÇEKİN DÜZENLENMESİ
a-Çek anlaşması
Çekin düzenlenebilmesi (keşide edilmesi) için öncelikle keşideci ile bir banka arasında çek anlaşması yapılması ve buna dayalı olarak bir çek hesabının açılması gerekmektedir. Bankalar, çek hesabı açmadan önce, müşteriye bir çek taahhütnamesi imzalatmaktadırlar. Bu taahhütname, özellikle müşterinin sorumlulukları ve bankaya vermesi gerekli olan yetkileri düzenleyen hükümler içermektedir. Bunun sonucunda da keşideciye bir çek defteri verilmektedir.
b-Çek Hesabı Açan Bankanın Yükümlülükleri
Bankaların çek anlaşması yaparken özen yükümlülüğüne uygun davranmaları gerektiği şüphesizdir. Esasen 5941 sayılı Çek Kanunu bankaların gerek çek defteri verirken ve gerekse çek ödemelerinde, yükümlülüklerini ağırlaştırıcı hükümler getirmiştir.
5941 sayılı çek yasasının 2.maddesinde bankaların çek hesabı açmak isteyen müşterilerinden talep etmesi gereken belgeler açıklanmıştır. Buna göre;
-Bankalar, çek hesabı açtırmak isteyen kişinin yasaklı olup olmadığını araştırmakla görevli oldukları gibi, kişinin ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli basiret ve özeni göstermekle yükümlüdürler.
-Bankalar, çek hesabı açtırmak isteyenlerin yasaklılık durumuna ilişkin TC merkez Bankası kayıtlarını, açık kimliklerini saptamak için fotoğraflı nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesi örneklerini, yerleşim yeri belgelerini, vergi kimlik numaralarını, tüzel kişilerin sicil kayıtlarını almakla ve çekin karşılıksız çıkması halinde bu bilgileri çek hamiline vermekle yükümlüdür.
-Çek hesabı açılırken, ilgilinin, vekilinin veya yasal temsilcisinin imzasının ve kendisi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının bulunmadığı yönünde beyanının alınması zorunludur. Tüzel kişilerde, tüzel kişinin yönetim organında görev yapan temsilci olan veya imza yetkisi bulunan kişilerin ad ve soyadlarını belirterek, bu kişilerin çek düzenleme ve çek hesabı açma yasaklarının da bulunmadığını beyan edeceklerdir
Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunan gerçek kişilerin yönetim organlarında görev yaptığı veya Ticaret Siciline Kayıtlı yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek defteri verilemez.
Yazılı beyan her çek defteri verilirken yeniden alınacaktır.
Çek hesabı açılırken alınan belgelerin Bankaca 10 yıl süreyle saklanması gerekecektir.
Çek defteri bankalarca basılacak olup, yasa gereğince; çek defterinin şeklini belirleyen esaslar, T.C. Merkez Bankasının 20.1.2010 tarihli ve 2010/2 sayılı tebliği ile belirlenmiş olup, bankalarca çek defteri basılırken bu esaslara uyulmaktadır.
c-Çek Hesabı:
Vadesiz mevduat hesabı açılmaktadır. Ticari işlerde cari hesap şeklinde de olabilir.
aa-Hamiline yazılı çek hesabı:
Çek kural olarak emre yazılı bir senettir. Çekte hamiline ibaresi varsa veya kimin adına yazıldığı belirtilmemişse hamiline yazılı çek olacaktır. Çekte lehtar gösterilmesi zorunlu değildir. Hamiline de yazılabilir. İsim anlaşılamıyorsa hamiline yazılmış sayılır”. Bu çekler için münhasıran hamiline yazılı çek hesabı açılacak ve çeklerin üzerinde matbu olarak hamiline yazılı ibaresi bulunacaktır. Hamiline çek hesabı, tacir hamiline çek hesabı, tacir olmayan hamiline çek hesabı olarak ikiye ayrılacaktır
Hamiline Çek Hesabı ile İlgili Bilgiler
Çek kanununun 4.maddesinde bankalara, hamiline çek sahiplerinin, açık kimliklerini, adreslerini, vergi kimlik numaralarını, bu hesaptan ödeme yapan kişilere ait bilgiler ile bu kişilere yapılan ödemelerin tutarları ve üzerinde vergi kimlik numarası bulunmayan çeklere ilişkin bilgilerin belli dönemler itibariyle gelir idaresi başkanlığına bildirilmesi yükümlülüğü getirilmiştir. Keza bankaların, hamiline çek defteri yaprağı kullanılmadan hamiline çek düzenlendiğini tespit etmeleri halinde, bu durumu tespit tarihinden itibaren bir hafta içinde Cumhuriyet Başsavcılığına ve Gelir İdaresi Başkanlığına bildirmekle yükümlü olacakları aynı maddede düzenlenmiştir
bb-Emre/Nama yazılı Çek hesabı
Bunlar da tacir olanların/tacir olmayanların çek hesabı olarak ikiye ayrılır
Tacir çeki hesabıTacirlerin kullanacakları emre/nama yazılı çekler için açılan hesaptır. Gerçek kişi tacirler ticari olmayan işleri için ayrıca tacir olmayan çek hesabı açtırabilirler.
Tacir olmayan çeki hesabı:Tacir olmayan kişiler için açılan emre/nama yazılı çekler için açılan hesaplarıdır.
cc-Döviz çeki /Dövize endeksli çek hesabı:
Döviz cinsi üzernden çek düzenlenmesi mümkündür. Çek döviz cinsinden ya da dövize endeksli düzenlenebilmektedir.
Yukarıda sözü edilen tüm çekler arasında, Def’i düzeni, karşılıksız kalmaya ilişkin hukuki rejim ve takip hukuku bakımından, bir fark bulunmamaktadır. Ayırım daha ziyade mali ve vergisel düzenlemeler bakımından önem taşımaktadır.
4-ÇEKİN UNSURLARI
a-Çekin zorunlu unsurları
aa-Çek Kelimesi:
Çek Türkçe yazılmışsa çek kelimesinin, yabancı dilde yazılmışsa o dilde çek karşılığı olan kelimenin senet metninde yer alması zorunludur.
bb-Belli bir paranın ödenmesi emri:
Çekin belli bir paranın ödenmesine ilişkin kayıtsız şartsız bir havaleyi içermesi gerekir.Bu “ödeyiniz” şeklinde bankaya verilen bir talimatı içerir. Çekin üzerinde yazılı miktar birden fazla ise en az miktara itibar edilecektir.
Çek ‘te ödeme, herhangi bir koşula bağlanamayacağından, çeke cezai şart veya faiz şartı yazılamaz. Yazılırsa çek geçersiz hale gelmez ancak şart yazılmamış sayılır.
cc-Çeki ödeyecek kimsenin(muhatabın )ad ve soyadı:
TTK.m.694/1 gereğince Türkiye de ödenecek çeklerde muhatap ancak banka olabileceğinden, çeki ödeyecek kişinin ad ve soyadı ibaresinden, Bankanın ticaret unvanını anlamak gerekecektir.
dd-Keşide tarihi ve Yeri:
Keşide Tarihi
Çek üzerinde keşide gününün (düzenleme tarihi)olması çekin zorunlu unsurlarından olup, bu unsuru taşımayan çek geçersiz sayılacaktır. Çekte keşide tarihinin bulunması, çekin ibraz süresinin , zamanaşımının ve o tarihte keşidecinin tasarruf ehliyeti olup olmadığının tayini bakımından önemlidir.
Herhangi bir yere yazılabilir. Birden fazlaysa en son tarih geçerlidir.
-Keşide Yeri
Çek’te keşide yerinin gösterilmesi de önemlidir. Keşide yerinin, il, ilçe veya köy olarak belirtilmesi gereklidir. Mahalle olarak gösterilemez. Keşide yeri gösterilmemişse keşidecinin ad ve soyadının bulunduğu yerde yazılı yer keşide yeri sayılır. Böyle bir yer de yoksa belge çek olma özelliğini kaybeder.
ee-Keşidecinin imzası:
Çek’te zorunlu unsurlardan birisi de keşidecinin imzasının bulunmasıdır. Aksi halde çek geçersiz sayılır. Keşidecinin adının ve soyadının yer alması gerekmez. İmza yeterlidir. Vekâletnamesinde kambiyo senedi imzalamak yetkisi olmak koşuluyla çek’in vekil tarafından da imzalanması mümkündür. Bununla birlikte,5941 sayılı Çek Kanun’unun vekâleten çek düzenleme yasağına ilişkin hükmü saklıdır. Yani, bu yasağa rağmen vekaleten çek düzenlendiği takdirde çek geçersiz hale gelmeyecek ancak , hukuki ve cezai sorumluluk çek hesabı sahibine ait olacaktır.
gg-Banka tarafından verilen seri numarası,
hh- Karekodu
Çek 'te zorunlu unsur olarak karekodu yer alacak,çek alacaklıları, ellerinde bulunan çek ile, çek hesabı sahibine ve bu çeki düzenleyenlere ilişkin verilere karekod aracılığıyla erişim sağlayabilecektir.
Karekod Raporunda Yer alacak Bilgiler
- Muhatap bankanın ticaret unvanı
-Seri numarası
-Çek hesabı sahibinin adı, soyadı veya ticaret unvanı,
-Çek hesabı sahibinin tacir olması hâlinde, ticaret siciline tescil edilen yetkililerinin adı, soyadı veya ticaret unvanı,
- Çek hesabı sahibinin, çek hesabı bulunan toplam banka sayısı,
-Çek hesabı sahibine ait bankalara ibraz edilmemiş çeklere ilişkin olarak lehtar tarafından KKOBP sistemine kaydedilen çeklerin adedi ve tutarı,
- Düzenlenerek bankalara teslim edilen çeklerin adedi ve tutarı,
- Son beş yıl içerisinde ibrazında ödenen çeklerin adedi ve tutarı,
- İbraz edilen ilk çekin ibraz tarihi,
- İbraz edilen son çekin ibraz tarihi,
-İbrazında ödenen son çekin ibraz tarihi,
- Son beş yılda “karşılıksızdır” işlemi gören ve halen ödenmemiş çeklerin adedi ve tutarları,
-Son beş yılda “karşılıksızdır” işlemi gören ve sonradan ödenen çeklerin adedi ve tutarı,
- Son beş yılda “karşılıksızdır” işlemi gören son çekin ibraz tarihi,
-Çek hesabı sahibi hakkında çek hesabı açma yasağı bulunup bulunmadığı, varsa yasaklama kararının tarihi,
-Her bir çek yaprağı ile ilgili olarak tedbir kaydı olup olmadığı,
-Çek hesabı sahibi tacirse, iflasına karar verilip verilmediği, iflasına karar verilmişse kararın tarihi, yer alır.
Bu bilgiler çek hesabı sahibi ya da cirantanın rızası aranmaksızın üçüncü kişilerin erişimine sunulacaktır. Bu bilgiler ticari sır kapsamında değildir.
TANIMLAR
31 Aralık 2016 tarihli Çeklerde karekod Uygulanmasına İlişkin Tebliğ uyarınca:
Karekod :
TTK ya göre çekin unsurlarından olan ve çekin üzerine kare veya dikdörtgen şeklinde basılan ve yine bu kanunda ve bu tebliğde (31.12.2016 tarihli tebliğ) belirtilen bilgilere erişilmesine ve ve bunların raporlanmasına olanak sağlayan iki boyutlu barkodu.
Karekodlu çek raporu:
Karekodun okutulması suretiyle Türk Ticaret Kanununun 780. maddesinin ikinci fıkrasında ve bu tebliğde yer verilen bilgileri içeren ve karekod okutma ve bilgi paylaşım sistemi üzerinden sunulan rapor
Karekod Okuma ve Bilgi Paylaşım Sistemi:
kanunda ve tebliğde yer alan verilere ulaşılmasını sağlayacak karekod okutma ve bilgi paylaşım sistemi ifade eder.
5411 sayılı Kanunun ek 1 inci madde hükmü uyarınca kurulan Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi tarafından oluşturulur. Risk Merkezi sistemdeki verileri, 5411 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca bilgi alışverişini gerçekleştirdiği şirket ile paylaşmaya yetkilidir. Bu yetki kullanıldığı takdirde sistem bilgilerin paylaşıldığı şirket nezdinde kurulabilir
ESKİ ÇEKLERİN GEÇERLİLİK SÜRESİ
Kanun ve ilgili tebliğin 11. maddesi çerçevesinde Bankalar 31.12.2016 tarihinden itibaren karekod içermeyen çek yaprağı basamayacak ve veremeyeceklerdir.
Ancak bu tarihten önce basılmış ve verilmiş olan çekler geçerliliğini koruyacaktır.
HANGİ BANKALARIN KULLANACAĞI
Karekodlu çek zorunluluğu sadece Türkiyede yerleşik bankalar ve Türkiyede şubesi bulunan yabancı bankaların şubelerinin çekleri için gerekli olup yabancı banka çeklerinin karekodlu olması zorunluluğu bulunmamaktadır.Esasen TTK da bu husus belirtilmektedir. (Ek : 15/7/2016-6728/71 md.) Yabancı banka tarafından bastırılan çeklerde, 780 inci maddenin birinci fıkrasının (g) bendinde belirtilen banka tarafından verilen seri numarası ve/veya (h) bendinde belirtilen karekodun bulunmaması senedin çek olarak geçerliliğini etkilemez.
KAREKODLU ÇEKİN KAYDI
-Banka Tarafından:
Bankalar karekodlu çek hesabı açtıkları gerçek ve tüzel kişileri ve tüzel kişi adına işlem yapmaya yetkili kılınmış kişileri Karekod Okutma Bilgi Paylaşım Sitesine kaydedeceklerdir.
Lehtar/hamil tarafından:
Lehine karekodlu çek düzenlenen çek hamili çeki teslim aldığı tarihten itibaren en geç ibraz tarihine kadar KKOBPS'ne kaydettirecektir.
Karekodlu çekin sisteme kaydından sonra tüzel kişilerin temsilcilerinde meydana gelen değişiklikler tarafları ve 3. kişileri etkilemez. Tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. (çek k. m.3/10)
Çek yukarıda sayılan zorunlu unsurları taşımıyorsa çek niteliğinde sayılmayacaktır.
b-Çek’in Zorunlu Olmayan Unsurları
aa-Ödeme yeri:
Çek’te ödeme yerinin belirtilmesi çekin zorunlu unsurlarından değildir. Ödeme yeri gösterilmemişse muhatabın- yani bankanın- ad ve soyadının (ticaret unvanının) bulunduğu yerin yanında yazılı olan yer, ödeme yeri sayılır. Birden fazla yer yazılmışsa ödeme yeri, ilk gösterilen yerdir. Muhatabın ad ve soyadının yanında hiçbir yer gösterilmemişse, muhatabın iş merkezinin bulunduğu yer ödeme yeri olarak kabul edilecektir. Çek muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edilebilir.
bb-Çek numarası /Çek hesabı numarası
Çek yasasında çekin üzerinde matbu olarak çek hesabının numarasının yer alacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Esasen bu husus çekin mahiyetinden kaynaklanmaktadır. Merkez bankası tarafından çıkarılan ve çekin şekline ilişkin esasları içeren 20.1.2010 tarih ve2010/2 sayılı tebliğde çek defterinin her bir yaprağına çek numarasının yazılması zorunluluğu getirilmiştir. Çek yasasında ayrıca bankalara çek defterinin her bir yaprağına çek hesabının numarasını yazma zorunluluğu getirilmiş bulunmaktadır.
cc-Çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı:
Çek defterinin her bir yaprağına çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı yazılacaktır.
dd-Çek hesabı sahibi gerçek ve tüzel kişinin adı ve soyadı, (tüzel kişinin unvanı)
Bankalar tarafından bastırılacak olan çek defterinin her bir yaprağına çek sahibi gerçek kişinin adı ve soyadı, tüzel kişi ise ticaret unvanı yazılacaktır.
ee-Çek hesabı sahibi gerçek ve tüzel kişinin vergi kimlik numarası: Çek defterinin her bir yaprağına çek sahibi gerçek ve tüzel kişinin vergi kimlik numarası yazılacaktır.
ff-Tüzel kişi adına çek düzenleyen kişinin adı ve soyadı: -
Çek tüzel kişi adına düzenlenmişse, tüzel kişi adına çeki düzenleyen kişinin adı ve soyadı da çek defterinin her bir sayfasına yazılacaktır.
gg-Çekin basıldığı tarih
hh-Çek hesabı sahibi gerçek kişi ise TC kimlik numarası,Tüzel kişilerde ise varsa Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) numarası
ıı-Çek hesabı sahibi ile düzenleyen kişilerin farklı olması halinde, ayrıca düzenleyenin TC kimlik numarası
5-ÇEKLE İLGİLİ BAZI HUKUKİ KONULAR
a-Çek’te kayıt
Çeke yazılabilecek veya yazılmaları durumunda yazılmamış sayılabilecek çeşitli kayıtlar mevcuttur. Kanun bunlardan bir kısmının çekte yer almasına imkân vermişken, bazılarının çekte yer almasına izin vermemiştir. Bunlara aşağıda kısaca değinilecektir.
aa-Çek’e yazılamayacak kayıtlar:
Bunlar; kabul kaydı, faiz kaydı, cezai şart kaydı, vade kaydı, sorumsuzluk kaydı, gibi kayıtlardır. Çek üzerinde böyle kayıtlar varsa bunlar çekin geçerliliğini etkilemez. Yalnızca bu kayıtlar yazılmamış sayılır.
bb-Çeke yazılabilecek kayıtlar:
Bunlar da lehtar kaydı, aval kaydı, gibi kayıtlardır.
b-İleri Tanzim Tarihli Çek
Çek’te vade kaydı oldukça önemlidir. TTK:795/1 e göre çek, görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış sayılır.
795/2 ye göre de keşide gününden önce ödenmek üzere ibraz edilen çek ibraz günü ödenecektir.
İleri tarihli bir çekin ibrazında karşılığı varsa o anda muhatap banka tarafından çekin karşılığı ödenebilecektir.
Ancak, Çek Kanun ‘unun 3 /(8). Maddesinde;” Üzerinde yazılı ibraz tarihinden önce ibraz edilen çekin karşılığının Türk Ticaret kanununun 795.maddesi uyarınca kısmen veya tamamen ödenmemiş olması halinde, bu çekle ilgili hukuki takip yapılamaz. İleri düzenleme tarihli çekle ilgili hukuki takip yapılabilmesi için, çekin üzerindeki düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edilmesi ve karşılıksızdır işlemine tabi tutulması şarttır”. Şeklinde düzenleme bulunduğundan, ileri tarihli çekin keşide gününden önce ibrazında karşılığı yoksa gününden önce karşılıksız işlemi ve hukuki ve cezai işlem yapılması mümkün olamayacaktır.
Karşılıksız çekten dolayı hukuki ve cezai işlem yapılabilmesi için, düzenleme/keşide tarihine göre yeniden muhatap bankaya ibrazı gerekecektir.
5491 tarihli çek kanununun geçici 1.maddesinin 5.fıkrası ile ileri tarihli çeklerle ilgili geçici ve özel bir düzenleme getirilmişti. Buna göre; ”31.12.2011 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir” Bu hüküm nedeniyle bu tarihe kadar olan ileri tarihli çeklerin ibrazı engellenmiş bulunmaktadır. Bu hükme rağmen önceden ibraz edilirlerse, bankaca çekin karşılığı olsa dahi hiçbir surette ödeme yapılmayacak; aksi halde bankanın hukuki sorumluluğu doğacaktır.
6273 sayılı kanunla bu süre 31.12.2017 ye kadar uzatılmıştır. (Geçici madde3/5)
28.11.2017 tarih ve 7061 sayılı kanunla süre 31.12.2020 ye kadar uzatılmıştır.
Çekte vadeden önce ibraz yasağı (yani çekin üzerindeki düzenleme tarihinden önce) 27. 12. 2020 tarihli yasayla 31.12. 2021 tarihine kadar uzatılmıştır
En son olarak da bu süre,4.11.2021 tarih ve 7341 sayılı kanunla 31.12.2023 tarihine kadar uzatılmıştır.
c-Çekte Ciro
Çekle bütünleşmiş hakların başkasına devredilmesi ciro yoluyla mümkündür. Çekin cirosu, Türk Ticaret Kanun’unun 788-793 Maddelerinde düzenlendiği şekilde gerçekleşmektedir
Ciro, kayıtsız şartsız olmalıdır. Aksi halde şart geçersiz sayılır. Ciro ibraz süresi içerisinde yapılmalıdır. İbraz süresinden sonra yapılan ciro temlik hükmündedir. Kanunda poliçe ve bonodan farklı olarak çekte rehin cirosuna izin verilmemiştir. Bir ödeme vasıtası olarak, görüldüğü anda ödenmesi gereken özelliği nedeniyle çekte rehin cirosuna imkân verilmemiştir. Çekin ancak temlik veya tahsil cirosuyla devri mümkün olabilmektedir.
Temlik cirosu: senetten doğan tüm hakların intikalini sağlar. Tam veya beyaz ciro şeklinde olabilir. Hiçbir kayıt yoksa temlik cirosu sayılır.
Tahsil cirosu: Tahsil cirosunun amacı çekten doğan hakların devredilmesi değildir. Sadece bir vekalet ilişkisi çerçevesinde kendi namına ciro edilen çek bedelini, tahsil etme yetkisi verir. Kural olarak tam ciro ile devredilir.
Bankanın ciro silsilesinin kesintisiz olmasına bakması gerekir. Ancak imzaları inceleme yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Cironun Yasaklanması: Ciro, emre yazılı değildir veya ciro edilemez gibi ibarelerle yasaklanabilir.
Muhatabın cirosu batıldır.
aa-Hamiline yazılı çek’in cirosu
Belli bir kimse lehine veya hamiline kelimesini içeren çek hamiline yazılı çektir. Hamiline yazılı çekte ciro söz konusu değildir. Hak, çekin teslimi ile geçer. Banka, çek bedelini çeki ibraz edene öder.
bb-Emre yazılı çekin cirosu
Çek kanunen emre yazılı senetlerden olduğundan, emre düzenlenmek isteniyorsa ayrıca senedin üzerine emre ibaresinin yazılmasına gerek bulunmamaktadır. Emre yazılı çek, ciro ve teslimle devredilebilir.
cc-Nama yazılı çekin cirosu
Nama yazılı bir çek, emre yazılı bir kıymetli evrakın devri gibi, ciro ve teslim hükümlerine göre değil, ancak alacağın temliki yoluyla devredilebilir. Bu takdirde bir yazılı temlik beyanı ve senedinde teslimi gerekir. Alacağın temliki yoluyla nama yazılı bir çeki temellük eden kişi çek lehtarının tüm haklarına sahip olacağından, ibraz süresi içerisinde başvurduğu takdirde çek bedelinin muhatap bankadan ödenmesini talep edebilecektir. Temlik beyanı senet üzerine yazılabileceği gibi ayrı bir kâğıda da yazılabilecektir.
d-Aval
Kambiyo senedi bedelinin 3.bir kişi tarafından garanti edilmesine aval denir. Aval veren bir kambiyo taahhüdü altına girmekte olup çekin karşılıksız çıkması halinde bedelin ödenmesinden sorumlu olacaktır. Muhatap banka dışında gerçek veya tüzel kişiler, çekin ön yüzüne veya alonj suretiyle imzalayarak, çeke aval verebilir. Aval veya garanti yazılabileceği gibi sadece imzalanması da mümkündür. Çeke aval verildiği takdirde aval veren kimin lehine aval verdiyse o kişi lehine çekin ödenmesinden sorumlu olacaktır. Kimin lehine aval verildiği belli değilse keşideci için verilmiş sayılır. Kural olarak çekin ön yüzüne yazılması gerekirse de açıkça aval içindir” ifadesiyle arka yüze de yazılabilir.
e-Bloke çek
Türk Ticaret kanununun emredici hükümleri gereğince bankalar, çek bedelinin ödenmesini garanti edemezler. Ancak bloke çeklerde keşideci hesabında bulunan çek bedelinin ilgili çek için ödenmek üzere bloke edilmesini bankadan isteyebilir. Bankada bu beyan üzerine çek bedelinin nezdinde olduğunu bedeli bloke ederek çekin üzerine yazar. (karşılığı hamilin emrindedir, teyitlidir vs ifadelerle) Bu uygulamada da banka hiçbir surette çek bedelini garanti etmemekte yalnızca bloke etmektedir. İbraz süresi geçtikten sonra ise, banka bloke çeki ödemek zorunda değildir.
f-Çekten Cayma
Çekten cayma çeki keşide edenin, çek bedelinin hamile veya lehtara ödenmesinden caymasıdır. Çekten cayma ancak ibraz süresi geçtikten sonra mümkün olabilecektir. Çekten cayılmamışsa muhatap ibraz süresinin bitiminde dahi ödeme yapabilir.
g- Çekin iptali
Çekin iptalinde poliçeye ilişkin hükümler kıyasen uygulanır. (TTK 651 ,759)
İptal için:
-Çekin zayi olması,(çalınma ,yanma, kaybolma, erime vs.)
-Çek zilyetliğinin bu zayi olma yüzünden tekrar alınamayacak olması
-Çekteki hakkın devam ediyor olması (ör. İbraz süresinin geçmemiş olması)
-İptal tarihinde iptal talebinde bulunan kişinin hak sahibi olması
Gerekir.
Davayı Lehtar/Hamil, Aval veren açabilir. Keşideci iptal davası açamaz. Davanın hasımsız açılması gerekir. Yukarıdaki koşulları taşıyorsa, süresiz olarak açılabilir. Mahkemece ilan verilmek suretiyle Çeki elinde bulunduran aranacaktır. (Kaybolma ve çalıntı durumunda) Dava sırasında talep halinde çekin ibrazı halinde ödemeden men kararı verilebilir.
Dava kabul edildiği takdirde davacının çek üzerindeki hak sahipliliği tespit edilmiş olur. Böylece davacı çek üzerindeki haklarını ibraza gerek kalmadan ileri sürebilir.
6-ÇEKİN İBRAZI VE ÖDENMESİ
Çekin tedavüle çıkmasından-düzenlenmesinden- sonra, düzenleyenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi veya iflas etmesi çekin geçerliliğini etkilemez (TTK 712 yeni TTK m.800)
a-İbraz süresi:
İbraz, çekin ödenmesi için bankaya sunulmasıdır. Çek hamilinin çekten doğan hakları kullanabilmesi için çeki ibraz süreleri içerisinde muhatap bankaya ibraz etmesi gerekir. İbraz bankanın hesabın bulunduğu şubesi dışında bir şubeye yapılabileceği gibi, TTK.798 ve Çek kanununun 8.maddesine göre takas odasına da ibraz edilebilir. Çek muhatap bankanın başka bir şubesine ibraz edilmişse provizyon alınmak suretiyle ödeme yapılır. Çekin tahsil veya temlik maksadıyla bir bankaya tevdi edilmesi halinde bu banka çeki muhatap bankaya değil, takas odasına ibraz edebilecektir. Takas odasına ibraz da aynı ödeme için ibraz yerine geçer. Çek için öngörülen ibraz süreleri, zamanaşımı değil, hak düşürücü süre niteliğindedir. Mahkemece resen dikkate alınır. Çekin ödeneceği yere göre ibraz süresi farklılık göstermektedir. Eski Kanuna göre bu süreler çekin keşide edildiği günden itibaren işlemeye başlıyordu. Ancak, Yargıtay’ın uygulaması sürenin çekin keşide edildiği günü takip eden günden başlayacağı yönündeydi. Yeni TTK.796/3 madde düzenlemesinde gün hesabında Yargıtay uygulamasına paralel olarak takip eden günü esas alınmıştır.
Ay hesabında ayın aynı günü nazara alınacaktır.
Çekte ibraz süresi çok önemli olup, muhatap bankanın yükümlülüğünün devam edip etmediğinin tespiti bakımından olduğu gibi, hamilin kambiyo hukukundan doğan haklarını kaybedip etmediğinin tespitinde ve ancak ibraz süresi geçirildikten sonra mümkün olan çekten cayma için de önem arz etmektedir.
Hak düşürücü süredir. Mahkemece resen nazara alınır. Çekin, muhatap bankanın çek hesabının bulunduğu şube dışında başka bir şubesine ibraz edilmesi ibraz süresini etkilemez.
aa-Çek keşide edildiği yerde ödenecekse;
Bu durumda ibraz süresi 10 gündür. Yani çek Hatay da keşide edilmiş ve ödeme yeri de aynı bankanın Hatay daki bir şubesi ise, ibraz süresi 10 gün olacaktır.
Bu çekin, muhatap bankanın Hatay dışında bir şubesine ibraz edilmesi (ör Ank/Çankaya)ibraz süresini 30 güne uzatmaz.
bb-Çek keşide edildiği yerden başka bir yerde ödenecekse;
Çek keşide edildiği yerden başka bir yerde ödenecekse, ibraz süresi bir aydır. Yani çek Hatay da keşide edilmiş ancak çekle işleyen hesabın açıldığı ve çek defterinin verildiği yer aynı bankanın Ankara’daki bir şubesi ise, ibraz süresi bir ay olacaktır.
Bu çekin de provizyon almak suretiyle ödenmesi için Hatay şubesine ibraz edilmesi süreyi değiştirmez. (Yani 10 güne indirmez)
cc-Çek, keşide edildiği ülke dışında bir yerde ödenecekse;
İbraz süresi; keşide yeri ile ödeme yerinin aynı kıtada olması halinde, bir ay; keşide yeri ile ödeme yeri ayrı kıtalarda ise, üç ay olacaktır.
İleri tanzim tarihli çeklerde bu sürenin çekin üzerinde yazılı tanzim(keşide) tarihinden itibaren başlayacağı tabiidir.
b-Muhatap bankanın ödemesi
Çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edilmiş olması halinde -çekin şekli esasları yasaya uygun, tahrif edilmemiş silinti ve kazıntı yapılmamışsa, yazıyla ve rakamla belirtilen miktar birbirine uygunsa-karşılığı varsa (birden fazla hesap var ve hesaplar arasında virman yetkisi varsa aktarma yaparak ödenebilir) banka çek bedelini ödemekle yükümlüdür. Banka karşılığını tam olarak ödedikten sonra bu durumu çekin arkasına şerh düşecektir. Çekin karşılığının kısmen bulunması halinde ise, banka hesaptaki miktar kadar bir parayı talebi halinde çek hamiline ödemekle yükümlü olacaktır. Hamil de kısmi ödemeyi kabul etmek zorundadır. Aksi halde kabul etmediği kısım için müracaat hakkını kaybedecektir.
Çek hesabının üzerinde haciz, rehin, ihtiyati tedbir varsa çek bedelinin ödenmeyeceği tabiidir.
Haciz: Hesapta karşılık varsa ve haciz nedeniyle ödenemiyorsa, karşılık vardır ancak haciz nedeniyle ödenememiştir ibaresi konulur ve çek iade edilir. Bu hukuken karşılıksızdır işlemi gibidir. Çek hamili tıpkı karşılıksız çek gibi tüm yasal haklarını kullanır.
Rehin: Çek hesabı üzerinde rehin varsa bu husus belirtilerek çek hamiline iade edilir. Hacizde olduğu gibi karşılıksız çek hükümlerine tabidir.
İhtiyati tedbir: çek hesabı üzerinde ihtiyati tedbir bulunması da aynı prosedüre tabidir.
Ancak bütün bu hallerde cezai değil hukuki takip yapılabilecektir
7-ÇEK BEDELİNİN ÖDENMEMESİ/ ÇEKİN KARŞILIKSIZ ÇIKMASI VE ÇEKİN KARŞILIKSIZ ÇIKMASININ ÖZEL HUKUK ALANINDAKİ SONUÇLARI
a-Bankaların ödemekle yükümlü olduğu meblağ
Çek kanunu 3/(3) maddesi gereğince,
Muhatap banka, ibraz eden hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için,
-Hiç karşılığı yoksa çek bedeli Bin Türk lirası veya üzerinde ise Bin Türk lirası, Çek bedeli Bin Türk Lirasının altında ise çek bedelini,
-Karşılığının kısmen bulunması halinde; çek bedeli Bin Türk lirası veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmi karşılığı Bin Türk Lirasına tamamlayacak meblağı; çek bedeli Bin Türk lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla kısmi karşılığa ilave olarak Bin Türk lirasını,
Ödemekle yükümlüdür. Bu fıkradaki miktar, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişimler göz önünde bulundurularak, T.C. Merkez Bankası tarafından her yıl ocak ayında belirlenerek Resmî Gazetede yayımlanmaktadır. En son olarak da bu meblağ, 22.1.2022 tarihi itibariyle her bir çek yaprağı için 3600 TL ye çıkarılmıştır. (20.1.2010 tarihli tebliğden önce basılmış çekler için bu rakam 3000 TL)
Eski çek defterleriyle ilgili muhatap bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutara ilşkin sorumluluğu 30.6.2018 tarihinde sona ermiştir.
-Çek Kanunu 3/3 göre Bu bankalarca ödeme hususu “hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış bir geri dönülemeyecek gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmündedir.
Çek Kanunu’nun 3. Maddesine 6273 Sayılı Kanun’la ilave edilen (9.) Fıkra gereğince; Çekin üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren beş yıl içinde ibraz edilmemesi halinde, muhatap bankanın yukarıda belirtilen garanti miktarına ilişkin sorumluluğu ortadan kalkacaktır.
Çek hesabında ihtiyati tedbir, haciz ve rehin bulunması halinde Yargıtay kararlarına göre bankanın söz konusu meblağı ödeme zorunluluğu bulunmayacaktır. Doktirinde aksine görüşler mevcuttur.
b-Müracaat Hakkı
TTK. 808. Maddesi gereğince, muhatap bankaya ibraz süresi içerisinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması durumunda (çek yasal unsurları taşıyorsa, sahte/tahrif edilmiş değilse, ciro silsilesi birbirini tutuyorsa) hamilin, çekte imzası bulunan kişilere (keşideci, ciranta, aval veren) karşı müracaat hakkı tanınmıştır.
Söz konusu hak kanun gereğince hamilden başka çek bedelini ödeyen keşideci dışındaki müracaat borçlularına da tanınmış bulunmaktadır. Müracaat hakkı tamamen kambiyo hukukuna dayalı bir talep hakkı olup, temel ilişkiden bağımsızdır. Buradaki müracaat hakkı yalnızca çekin karşılıksız olma durumuyla sınırlı olmayıp, süresi içerisinde ibraz edilmiş olmasına rağmen bankaca herhangi bir nedenle ödenmeyen çekler için de geçerlidir. (ör.haciz,rehin vs) İbraz edilen senedin çek niteliğinde olmaması, yetkili hamil tarafından veya süresinde ibraz edilmemiş olması halleri nedeniyle çekin ödenmemiş olması halinde müracaat hakkının varlığından söz edilemez.
Çek bedelinin ödenmediğinin, resmi bir belge ile(protesto), muhatap tarafından ibraz günü de gösterilmek suretiyle çek üzerine yazılacak bir beyanla veya takas odasına ibraz edilen çeklerde takas odasının, çek vaktinde ibraz edildiği halde ödenmediğini belirten tarihli bir beyan ile tespit edilmesinden sonra hamil, müracaat borçlularına başvurabilecektir. Muhatap bankaya ibraz edilen ve kısmen veya tamamen karşılıksız olan bir çekin arkasına: ibraz tarihi, hesap durumu, bankanın ödediği meblağ (bankanın yükümlülüğü olan miktar),İbraz eden kişinin kimlik bilgileri ,karşılıksız kalan tutar yazılacak Banka yetkilisi ve hamil tarafından imzalanacaktır. Hamil imzadan kaçınırsa karşılıksızdır işlemi yapılmayacaktır.
Banka çekin karşılığını tamamen öderse ya da kısmi karşılık varsa hamil kısmi karşılığı ve bankaca ödenecek tutarı alırsa çekin aslı bankada kalacak onaylı bir fotokopisi hamile verilecektir. Hamil bu fotokopiyle müracaat haklarını kullanabildiği gibi, şikayet hakkını da kullanabilecektir.
Çek tamamen karşılıksızsa veya kısmi karşılık halinde hamil kısmi karşılığı kabul etmezse çek aslı arkası yazılmak suretiyle çek hamiline iade edilecek fotokopisi bankada kalacaktır.
Çekte haciz, rehin, tedbir varsa bu durum belirtilerek, çek aslı hamile iade edilecektir.
c- Müracaat hakkının kapsamı
aa-Hamil bakımından
Hamil çek bedelinin ödenmemesi halinde tüm senet borçlularından;
-çekin ödenmemiş olan bedelini (bankanın ödediği meblağ da düşülerek)
-İbraz gününden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizini
-çekin ödenmediğini belgelemek için yaptığı masrafları
-çek bedelinin binde üçünü aşmamak kaydıyla komisyon ücretini
Talep edebilecektir. Çekin karşılıksız kalması halinde müracaat hakkını kullanan hamil, yukarıda belirtilenlerden başka, TTK. 783/3maddesi gereğince karşılıksız kalan meblağın %10 tutarında bir miktarın ödenmesini de isteyebilecektir.
bb-Ödeyen müracaat borçluları açısından
Muhatap dışında çek bedelini ödeyen senet borçlusunun kendinden önce gelen borçlulara müracaat hakkı bulunmaktadır. Ödeyen borçlu diğer senet borçlularından;
-ödemiş olduğu paranın tamamını,
-ödeme tarihinden itibaren bu paranın faizini
-yaptığı giderleri
-çek bedelinin binde ikisini aşmamak üzere komisyon ücretini
Talep edebilecektir
d-Müracaat hakkının kaybı halinde başvuru yolları:
Hamilin çeki süresinde ibraz edememesi veya ibraza rağmen ödememe durumunu tespit ettirmemesi (çekin arkasını yazdırmaması, protesto çekmemesi) yahut müracaat hakkı doğmasına rağmen zamanaşımına uğraması halinde, hamil TTK.m.818 delaletiyle m.732 hükmüne dayalı sebepsiz zenginleşme davası açılabilecektir. Sebepsiz zenginleşme davası yalnızca keşideci aleyhine açılabilecek kambiyo hukukuna özgü bir dava olup, Borçlar kanunu 61 vd maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleriyle bir ilgisi bulunmamaktadır.
(TTK 818 poliçeye ilişkin aşağıdaki hükümlerin çeke de uygulanacağını amirdir. 732.maddeye göre de keşideci , müruruzaman sebebiyle veya senede dayalı haklarının muhafazası için kanun hükmünce yapılması gereken muameleleri yapmamış bulunması sebebiyle, poliçeden doğan borçları düşmüş olsa bile Hamil zararına ve sebepsiz olarak iktisap ettikleri meblağ nispetinde ona karşı borçlu kalırlar). Bu haktan keşideciye karşı ödeme yapmış olan cirantalar da yararlanabilecektir. Bu süre TTK 732/4 e göre, hakkın kaybolduğu tarihten itibaren 1 yıl olacaktır.
8-ÇEKTE ZAMANAŞIMI
Eski TTK. 726.maddesi gereğince zamanaşımı süresi altı ay iken (yeni TTK m.814), 6273 sayılı Kanun’un 7 ve 8. Maddeleriyle hem o tarihte mevcut TTK’nın 726. Maddesi, hem de 1.7.2012 de yürürlüğe giren TTK 814. Maddesindeki “altı ay” ibareleri “üç yıl” olarak değiştirilmiştir. Bu sebeple değişiklik gereğince;
Hamilin, cirantalarla, keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları, ibraz müddetinin bitiminden itibaren üç yıl sonra zamanaşımına uğrayacaktır. Çek borçlularından birinin diğerine karşı haiz olduğu müracaat hakları ise, bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yoluyla kendisine karşı ileri sürüldüğü (dermeyan edildiği) tarihten itibaren üç yıl sonra zamanaşımına uğrayacaktır.
9-ÇEKİN KARŞILIKSIZ ÇIKMASININ CEZAİ SONUÇLARI
a-Çekin Karşılıksız Olduğunun Tespiti
Çek muhatap bankaya süresi içerisinde ibraz edildiğinde karşılığı yoksa hamilin talepte bulunması halinde karşılıksızdır işlemi yapılacaktır. Karşılıksızdır işlemi, çekin tahsil için bankaya, ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın yasal yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar, ibraz eden gerçek kişinin adı soyadı, belirtilmek suretiyle çekin arka yüzüne yapılacaktır.
Hamilin imzalamaktan kaçınması halinde karşılıksızdır işlemi yapılmayacaktır.
Çekin karşılıksız çıkması ve hamilin bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutar dâhil kısmi ödemeyi kabul etmemesi halinde çekin üzerine,ibraz tarihi ile ödememe nedeni yazılarak hamilin imzası alındıktan ve karşılıksızdır işlemi yapıldıktan sonra çekin aslı hamile verilecek fotokopisi bankada kalacaktır. Hamilin hesapta bulunan kısmi karşılığı veya bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutarı talep etmesi halinde ise çekin aslı bankada kalacak çekin arka ve ön yüzünün onaylı fotokopisi hamile verilecektir.
Çek hamili kendisine fotokopi verilen durumlarda, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi,İcra mahkemesine şikayette bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilecek ve bunu ispat aracı olarak kullanabilecektir. Mahkeme ve/veya icra dairesinin talebi halinde ise, bankaca çekin aslı ilgili mercilere gönderilecektir
Çek, ileri tarihli bir çekse ve bankaya üzerinde yazılı keşide(düzenleme) tarihinden önce muhatap bankaya ibraz edilmişse ve karşılığı kısmen veya tamamen yoksa karşılıksızdır işlemi yapılamaz. Bu işlemin yapılması için çekin keşide tarihinden itibaren ibraz süresi içerisinde muhatap bankaya yeniden
İbrazı gerekir.
Çek hesabı kapatıldıktan sonra çek düzenlenip bankaya ibraz edilmiş olsa dahi karşılıksızdır işlemi yapılacaktır.
Yukarıda da belirtildiği gibi, çek hesabı üzerinde haciz,rehin,tedbir varsa ve bu nedenle ödeme yapılamıyorsa yalnızca hukuki yollara başvurulabilecak(müracaat hakkı kullanılabilecek) Şikayet yoluna gidilemeyecektir.
Çek Kanunu’nun bazı maddelerini değiştiren 6273 sayılı Kanun’un getirdiği düzenlemeye göre, Karşılıksız çek keşide edilmesi halinde hapis cezası yaptırımı kalkmış olup, bunun yerine idari yaptırım uygulaması getirilmişti.Ancak 6728 sayılı kanunla bu madde yeniden değiştirilerek idari para cezası adli para cezasına dönüştürülmüş ve adli para cezasını ödememesi halinde bunun da hürriyeti bağlayıcı cezaya dönüştürüleceği öngörülmüştür.
Buna göre;
Çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılması halinde; karşılıksız işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında
HAMİLİN ŞİKAYETİ ÜZERİNE HER BİR ÇEKLE İLGİLİ OLARAK BİN BEŞYÜZ GÜNE KADAR ADLİ PARA CEZASINA HÜKMOLUNUR ANCAK HÜKMEDİLECEK ADLİ CEZASININ MİKTARI ÇEK BEDELİNİN KARŞILIKSIZ KALAN MİKTARINDAN AZ OLAMAZ
Bu maddede öncesinde yer alan” ilaveten çekin üzerinde yazılı düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak temerrüt faizi ve yargılama giderleri toplamından” ibaresi Anayasa mahkemesinin 26.7.2017 tarih ve 2016/191 E, 2017/ 131 K sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
Bu düzenleme birçok soruyu gündeme getirmektedir; gün miktarı nasıl belirlenecek ve aynı miktar çekten dolayı belirlenen gün sayısının herkes için aynı olması nasıl sağlanacaktır? Örneğin 30.000 TL çekten dolayı işlem gören iki kişiden biri için hakim günlüğü 100 TL’den 300 gün adli para cezasına hükmederken diğeri için günlüğü 50 TL’den 600 gün adli para cezasına hükmederse her ikisi de temel ceza ile cezalandırılmış olacaktır. Fakat para cezasının ödenememiş olması ihtimalinde birisi 300 gün diğeri ise 600 gün hapis yataması söz konusu olacaktır. Bu durumda bu adaletsizlik nasıl önleneceği hususu doktirinde tartışılmaktadır.
b-Karşılıksız Çek Keşide Etmek Suçu
aa-Suçun Unsurları:
Maddi Unsur:
-Çekin Türk Ticaret Kanununda belirtilen zorunlu unsurları taşıması
-Çekin süresinde ibrazı
-Karşılıksız işleminin gerçekleştirilmesi
Manevi Unsur:
Eski çek kanununda objektif sorumluluk esası getirilmişken yeni kanunda kusur esas alınmaktadır.(objektif sorumluluk, kişinin icrai veya ihmali hareketlerinin sonucu olan neticeden sebep ne olursa olsun, sorumlu olması ilkesidir). Örneğin çeke dalgınlıkla para olmayan başka hesabın numarası yazılmışsa, yaş küçüklüğü, cebir şiddet, tehdit veya zaruret hali varsa.cezanın uygulanmaması gerekir düşüncesindeyim.
bb-Mağdur/talep hakkı olan:
Yasada talep hakkı yalnızca hamile tanınmıştır. Bu nedenle kanatimce,cirantalar bu hakkı kullanamaz-çek bedelini hamile ödese bile- bu kişiye bağlı devredilemez bir haktır. Ancak, Yargıtay 19 Hukuk Dairesi verdiği kararla; ( 18.5.2018 tarih ve 2018/3072 E, 2018/5074 K sayılı karar) Şikayet hakkının, çeki bankaya ibraz eden hamil ile,karşılıksızdır işlemi yapıldıktan sonra çeki elinde bulunduran ve aynı zamanda karşılıksızdır işlemi yapılmadan önceki dönemde geçerli ve meşru ciranta olan kişilere de ait olacağına karar verdiğinden,cirantalar da şikayet hakkını kullanabileceklerdir.
Söz konusu suç şikayete bağlı bir yaptırım olup, hamilin/cirantanın şikayeti olmaksızın ilgili hakkında inceleme başlatılamayacaktır. Şikayet yetkili İcra Mahkemesine yapılacaktır.
cc-Yaptırım
Üzerinde yazılı bulunan düzenleme/keşide tarihine göre, kanuni ibraz süresi içerisinde ibrazında; Çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında hamilin talebi üzerine Her bir çekle ilgili olarak binbeşyüz güne kadar adli para cezası uygulanacaktır Ancak uygulanacak adli para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacaktır.
ÖN ÖDEME, UZLAŞMA, HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI YASAĞI
Karşılıksız çek suçunda ön ödeme,uzlaşma ve Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler uygulanmaz.
HAPİS CEZASINA ÇEVRİLME
Adli para cezalarının ödenmemesi halinde bu ceza 5275 sayılı infaz kanununun 106/3. maddesindeki kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilecektir.( çek k. m..5/10,11)
dd-Cezai Yaptırımın muhatabı;(Suçun faili)
Çeki düzenleyen, çek hesabı sahibi, gerçek ve tüzel kişilerdir.Çek hesabı sahibi: çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü kimsedir.
Cirantaların sorumlulukları bulunmayacaktır.
Çek hesabı sahibi tüzel kişi ise, : Bir tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevli yönetim kurulu üyesi (murahhas üye ) belirlenmişse o kişi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişilerdir.
Hakkında çek hesabı açma ve düzenleme yasağı bulunan kişiler yasaklılıkları süresince sermaye şirketinin yönetim organlarında görev alamazlar.Ancak haklarında yasaklama kararı verilen kişilerin mevcut organ üyelikleri görev sürelerinin sonuna kadar devam eder.
Çek hesabı sahibi gerçek kişi ise: Yasaya göre, çek hesabı sahibi gerçek kişi , çeki kendisi düzenleyecektir. Kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemeyecektir. Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili sıfatıyla çek düzenlenmesi halinde ise, bu çekten dolayı hukuki ve cezai sorumluluk vekile değil, hesap sahibine ait olacaktır.
ee-Talep süresi;
Eski kanuna göre bu süre altı ay olduğu halde yeni düzenlemeye göre fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halukarda bir yıllık zamanaşımına tabi olacaktır. Bu süre içinde başvurulmadığı takdirde şikayet hakkı düşecektir.Bu durum mahkemece resen dikkate alınacaktır.
ff-Görevli ve yetkili merci
Görevli merci İcra Mahkemeleri
Yetkili icra merci ise,
-Çekin ödeme için ibraz edildiği banka şubesininbulunduğu (Takas odasının bulunduğu)yer
-Çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer
-Çek hesabı sahibinin ikametgâhı
- Şikayetçinin ikametgâhı
İcra mahkemeleridir.
10- ÇEKİN KARŞILIK ÇIKMASI SONUCUNDA İDARİ TEDBİRLER
Çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağı
Mahkemece Karşılıksız Çek keşide etme cezasına hükmedilmesi halinde mahkemece aynı zamanda resen, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi hakkında çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağına, böyle bir yasağın bulunması halinde devamına karar verilir
Yasak,çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi,bu tüzel kişi adına çek keside edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ve ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır.
Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karşı yapılan itirazlar bakımından İİK 353/1 uygulanır.
Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemelerinde görülür. Ve iik m.347,349,350,351,352, ve 353. maddelerde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır.
Bu davalar çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği,veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer veya hesap sahibinin veya şikayetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür
-Bu karar, dolandırıcılık, belgede sahtecilik veya başka bir suçun işlenmesi halinde de verilecektir.
Yasak kararı ilgilinin çek hesabı açtırırken bildirdiği adresine yapılır. (herhangi bir adres değişikliği bildiriminde bulunmadığı sürece)-Tebligat K. m. 35 e göre -. Adresin bankaya yanlış bildirilmiş olması ve fiilen terk edilmiş olması halinde de tebligat yapılmış sayılır
-Başvurunun kabulü ile Çek yasağının kalkması halinde Çek yasağı konmasına ilişkin usullerle ilan edilecektir.
HAKKINDA YASAK KARARI VERİLMİŞ OLAN ÇEK HESABI SAHİBİNİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
-Hakkında yasak verilmiş olan kişi elindeki bütün çek yapraklarını ait oldukları bankalara iade etmekle yükümlüdür.Bu kişi adına yeni bir çek hesabı açılamaz.
-Hakkında çek yasağı verilmiş olan kişi,kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 gün içinde düzenlemiş bulunduğu ve henüz karşılığı tahsil edilmemiş çekleri ,düzenleme tarihlerini,miktarlarını, ve varsa lehtarlarını da göstermek suretiyle ,muhatap bankaya liste halinde vermekle yükümlüdür.
YASAK KARARININ BİLDİRİLMESİ
Yasak kararına ilişkin bilgiler güvenli elektronik imza ile imzalandıktan sonra ,Adalet bakanlığı Ulusal Yargı Agı Bilişim Sistemi (uyap) aracılığıyla MERSİS ve Risk merkezine elektronik ortamda bildirilir.Bu kişiler Risk merkezi tarafından bankalara bildirilir.
BERAAT,CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞI, DAVANIN DÜŞMESİ VEYA DAVANIN REDDİ
Yargılama neticesinde bu kararlardan birine hükmolunması halinde, aynı kararda Çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağının kalkmasına karar verilir. Çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağının kaldırılmasına ilişkin kararların kesinleşmesi üzerine , bu kararlar, MERSİS ile risk merkezine yukarıdaki usullere göre bildirilip ilan olunacaktır.
11- ETKİN PİŞMANLIK UYGULAMASI
(bu başlık 2012 de kaldırılmıştı 2016 da biraz değişerek tekrar konuldu).
Çek Kanunu’nun 6. maddesine göre Çeki karşılıksız çıkan Çek hesabı sahibinin(keşidecinin) bu haktan yararlanabilmesi için:
Karşılıksız kalan çek bedelini(bankanın ödediği meblağ düşüldükten sonra), çekin üzerinde yazılı düzenleme tarihine göre yasal ibraz tarihinden itibaren ödeme gününe kadar 3095 sayılı yasaya göre belirlenecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tamamen ödemesi gerekmektedir.
Bu durumda; bu ödemeyi yapan kişi hakkında dava yargılama aşamasındaysa mahkemece davanın düşmesine,mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra ise, mahkemece hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir. Şikayetten vazgeçme halinde de bu hükümler uygulanır.
Bu kapsamda Çek hesabı açma/düzenleme yasağın kalkması da aynı usullerle bildirilir.
MAHKUMİYET HALİNDE ÇEK DÜZENLEME VE ÇEK HESABI AÇMA YASAĞI KARARININ KALDIRILMASI
Kişi mahkum olduğu cezanın tamamen infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl ve her halde Her halde yasağın konulduğu tarihten itibaren 10 yıl geçmesiyle hükmü veren mahkemeden çek yasağının kaldırılmasını isteyebilir.Karar kesinleştiğinde bildirim yapılır.
12-BANKA HAKKINDA CEZAİ HÜKÜMLER VE HUKUKİ SORUMLULUK
a-Ceza Sorumluluğu
-İbraz edilen çekin karşılığının hesapta bulunmasına rağmen hamiline ödenmesinin yapılmaması/geciktirilmesi (.7/5)
-Kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın hamiline ödenmesinin Ödenmemesi/geciktirilmesi,
Halinde
Bu durumda ödemeyi yapmayan banka görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.
-Kısmen veya tamamen karşılığı bulunmayan çekle ilgili olarak, talebe rağmen karşılıksız işlemi yapmayan banka görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.(m.7/4)
b- Hukuki Sorumluluk
Bankanın, çekin karşılığının bulunmasına ragmen hamiline ödeme yapmada geciktiğinde yada kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın hamile ödemede geciktirmesi halinde, çek hamiline her geçen gün için binde 3 gecikme cezası ödeyecektir. Bu faizde 3095 sayılı yasa hükümleri uygulanmaz.(m.3/7)
ÇEK HESABININKAPATILMASI
Sahibinin veya yasal temsilcisinin yazılı talebi yada mevduat veye katılım fonunun süresinin dolması üzerine kapatılabilir. Çek hesabı kapatıldıktan sonra evvelce verilmiş çek defteri çerçevesinde düzenlenen ve üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içerisinde ibraz edilen çekler karşılıksız işlemine tabi tutulur.
13-YENİ DÜZENLEMELER
a- İNFAZ ERTELEME
Çekle ilgili sorunların artması nedeniyle ve ekonomik gerekçelerle, Çek Kanununa 25. 3. 2020 tarih ve 7226 sayılı Kanunla geçici 5. madde ilave edilmiştir. Bilahare 28.7.2021 tarihinde gecici 5. maddede bazı değişiklikler yapılmıştır.
Buna göre:
-30/4/2021 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı durdurulacaktır.
- Hükümlü çek bedelinin, bu fıkrada değişiklik yapan Kanunun yayımı tarihi itibarıyla (28.7.2021 tarihi itibariyle )hesaplanacak ödenmeyen kısmının onda birini 30.6.2022 tarihine kadar alacaklıya ödemek zorundadır.
Kalan kısmını da 30/6/2022 tarihinden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda,
- Mahkemece, ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verecektir.
30/6/2022 tarihine kadar çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmemesi halinde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilecektir
Hükümlü taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenecek, kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilecektir.
-Hükmün infazının durdurulması hâlinde ceza zamanaşımı işlemeyecektir.
-Bu madde uyarınca infazı durdurulan kişi hakkında mahkemece Ceza Muhakemesi -Kanununun 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan adlî kontrol tedbirine karar verilebilecektir.
-Bu madde uyarınca verilecek kararlarda, hükmü veren icra ceza mahkemesi yetkili olacaktır.
-Mahkemece bu madde uyarınca verilecek tüm kararlar alacaklıya tebliğ edilecek, yine, bu madde uyarınca verilecek kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilecektir
-İtirazın incelenmesinde İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirlenen itiraz usulü uygulanacaktır.
Bu madde hükümleri her bir suç için ancak bir kez uygulanabilecektir.
Bu madde hükmünden önceki düzenlemeden yararlanamamış (geçici 5. maddedeki değişiklikten önceki düzenleme) yada yararlanmış olmakla birlikte taahhütlerini yerine getirememiş olan borçlular da yararlanabilecektir.
Bu hüküm, 30.4.2021 tarihinden önce işlenmiş ancak henüz mahkûmiyet kararı verilmemiş yargılaması devam eden suçlar bakımından da uygulanacaktır. Böyle bir durumda Yargılama devam ederken aynı (yukarıda belirtilen) koşullarda ödeme yapılacak, ancak yargılamaya devam edilecektir. Mahkemenin karar aşamasına kadar borç ödemesi tamamlanmamışsa, mahkûmiyet kararı verilecek, ancak infaz edilmeyecektir. Yani infaz duracaktır. Ancak borcun tamamen ödenmesi halinde ceza mahkumiyeti bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacaktır.
b- İBRAZ SÜRESİYLE İLGİLİ DÜZENLEME
İleri tanzim tarihli çeklerde vadeden önce ibraz yasağı (yani çekin üzerindeki düzenleme tarihinden önce) 27. 12. 2020 tarihli yasayla 31.12. 2021 tarihine kadar uzatılmıştı.4.11.2021 Tarih ve 7341 sayılı Yasayla bu süre 31.12.2023 tarihine kadar uzatılmıştır.
Av. Mesut YILDIRIM