Kullanmak İçin Uyuşturucu Bulundurma Suçu

Kullanmak İçin Uyuşturucu Bulundurma Suçu

Kullanmak İçin Uyuşturucu Bulundurma Suçu

 

Yargıtay 10. Ceza Dairesi

2022/2425 Esas

2022/13625 Karar 


Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Ankara Batı 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2019 tarihli, 2019/150 esas ve 2019/448 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 08/02/2022 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 09/02/2019 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 22/03/2019 tarihli ve 2019/8479 soruşturma, 2019/3275 esas ve 2019/2564 sayılı iddianame ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Ankara Batı 12. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüpheli hakkında daha önce kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, erteleme süresi içerisinde tekrar uyuşturucu madde kullanması nedeniyle 30/01/2019 tarihinde Ankara Batı 11. Asliye Ceza Mahkemesine 2019/108 esas sayılı kamu davasının açıldığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi gereğince yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
2-Ankara Batı 12. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 19/09/2019 tarihli, 2019/150 esas ve 2019/448 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı Kanun’un 51. maddesi gereğince ertelenmesine, 1 yıl 8 ay süre ile denetim altında bulundurulmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- Dosya arasında bulunan Ankara Batı 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/108 esas ve 2019/377 karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
a-) Sanığın 11/03/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının 18/05/2015 tarihli ve 2015/15766 soruşturma, 2015/374 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, itiraz mercii ve itiraz süresinin gösterildiği, kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 28/05/2015 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, tedbirin infazı için 28/06/2015 tarihinde Ankara Batı Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, yükümlülüklerine uyarak 07/07/2016 tarihinde infazın tamamlandığı,
b-) Sanığın erteleme süresi içerisinde 05/11/2018 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi üzerine erteleme kararı kaldırılarak Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının 30/01/2019 tarihli ve 2015/15766 soruşturma, 2019/1200 esas, 2019/971 sayılı iddianamesi ile Ankara Batı 11. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
c-) Ankara Batı 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli, 2019/108 esas ve 2019/377 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62.
maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın kararı istinaf ettiği,
d-) Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesinin 01/06/2021 tarihli, 2020/1233 esas ve 2021/808 sayılı kararı ile; hükmün kaldırılmasına, kendi beyanı ile suçunu ortaya çıkardığından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 192/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/4-a maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, Ankara Batı 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/150 esas ve 2019/448 sayılı kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için ihbarda bulunulmasına karar verildiği, kararın 23/06/2021 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının aynı Kanun'un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine dair Ankara Batı 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2019 tarihli, 2019/150 esas ve 2019/448 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre; sanık hakkında önceden işlemiş olduğu aynı nev'iden suç sebebiyle açılmış bir kamu davası olduğundan, bu kez yargılama konusu suçtan dolayı 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi gereğince kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeden doğrudan kamu davası açılması üzerine, Ankara Batı 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2019 tarihli kararı ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de,
Sanık hakkında ilk kez 11/03/2015 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde kullanma suçundan dolayı Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18/05/2015 tarihli ve 2015/15766 soruşturma, 2015/374 sayılı 5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 04/11/2018 tarihinde aynı nitelikte tekrar suç işlemesi sebebiyle açılan kamu davası sonunda, Ankara Batı 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli, 2019/108 esas ve 2019/377 sayılı kararı ile mahkûmiyetine karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 24. Ceza Dairesinin 01/06/2021 tarihli, 2020/1233 esas ve 2021/808 sayılı kararı ile anılan kararın kaldırılarak, sanığın etkin pişmanlık göstermek suretiyle 11/03/2015 tarihinde suç işlediğini kendi beyanı ile ortaya çıkarmış olmasından dolayı 5237 sayılı Kanun'un 192/2. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık hakkında istinaf konusu yargılama dayanarak gösterilmek suretiyle 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi gereğince açılan kamu davası üzerine Ankara Batı 12. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 19/09/2019 tarihli mahkûmiyet kararına karşı da kanun yararına bozma yönünden ihbarda bulunulmasına karar verildiği anlaşılmakla;
Önceden açılan kamu davası sonunda sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş olması sebebiyle, sanığın 09/02/2019 tarihli eyleminin, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18/05/2015 tarihli ve 2015/15766 soruşturma, 2015/374 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali mahiyetinde olduğu ve ayrı bir soruşturma veya kovuşturma konusu yapılamayacağı gözetilerek bu eyleme konu suçtan dolayı açılan kamu davasında düşme kararı verilip ihbarda bulunulması gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Ankara Batı 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2019 tarihli, 2019/150 esas ve 2019/448 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ...’ın, 09/02/2019 tarihli kullanmak için uyuşturucu
madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda, Ankara Batı 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2019 tarihli, 2019/150 esas ve 2019/448 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının aynı Kanun'un 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar sanığın 09/02/2019 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının 22/03/2019 tarihli iddianamesi ile; 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi uyarınca daha önce hakkında kamu davası açılan sanık hakkında yeniden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemeyeceği gerekçesiyle kamu davası açılmış, yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;
Somut olayda, sanığın daha önce 11/03/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının 18/05/2015 tarihli ve 2015/15766 soruşturma, 2015/374 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine ve hakkında bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanması karar verildiği, erteleme süresi içerisinde 05/11/2018 tarihinde yeniden aynı nev’iden suçu işlediği gerekçesiyle hakkında Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının 30/01/2019 tarihli ve 2015/15766 soruşturma, 2019/1200 esas ve 2019/971 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Ankara Batı 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2019 tarihli, 2019/108 esas ve 2019/377 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın kararı istinaf ettiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesinin 01/06/2021 tarihli, 2020/1233 esas ve 2021/808 sayılı kararı ile; hükmün kaldırılmasına, kendi beyanı ile suçunu ortaya çıkardığından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 192/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/4-a maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, Ankara Batı 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/150 esas ve 2019/448 sayılı kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için ihbarda bulunulmasına karar verildiği, kararın 23/06/2021 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği dikkate alındığında,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. maddesinde, "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz" şeklinde yer alan düzenleme uyarınca, sanığın 09/02/2019 tarihli aynı neviden suçunun, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının 18/05/2015 tarihli kamu davasının ertelenmesi kararının ihlali niteliğinde olduğu, ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı, bu durumda; 09/02/2019 tarihli suçtan açılan davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ve Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi gerektiği tartışmasızdır.
Ancak;
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının 18/05/2015 tarihli kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine ve hakkında bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarılarak 28/05/2015 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği,
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinde; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” düzenlemesi ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsendiği dikkate alındığında; tebligatın öncelikle bilinen en son
adrese, MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, somut olayda, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının doğrudan sanığın MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğinin usulsüz olduğu, bu nedenle kararın kesinleştiğinden sözedilemeyeceği, dolayısıyla mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma” kararı verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın usulüne uygun şekilde tebliği ve kesinleştirilmesini takiben infazının sonucunun beklenilmesi gerekeceği, fakat; erteleme kararının usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi ve usulüne uygun şekilde kesinleşmesi halinde dahi, 09/02/2019 tarihli eylemin erteleme süresi içerisinde işlenmiş sayılamayacağı anlaşıldığından; bu durumda Ankara Batı 12. Asliye Ceza Mahkemesince “kamu davasının düşmesine” karar verilerek, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın usulüne uygun şekilde tebliği ve kesinleştirilmesi, yargılama konusu 09/02/2019 tarihli eylemin artık erteleme süresi içerisinde işlendiğinin kabul edilemeyeceği gözetilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun belirlenmesi için Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulması yoluyla hukuka aykırılığın giderilebileceği anlaşıldığından, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Yukarda açıklanan nedenlerle, kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ve kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın usulüne uygun şekilde tebliği ve kesinleştirilmesi, yargılama konusu 09/02/2019 tarihli eylemin artık erteleme süresi içerisinde işlendiğinin kabul edilemeyeceği gözetilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun belirlenmesi için Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden; Ankara Batı 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2019 tarihli, 2019/150 esas ve 2019/448 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
21/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Av. Mesut YILDIRIM
Whatsapp ile görüş